EYLÜL
Aylardan biridir Eylül…
Ama bence hüznün adıdır Eylül..
Ya da Eylül’e en yakışan tanım hüzündür…
*** ***
Doğanın yüzünü kışa çevirmesinin başlangıcıdır Eylül…
Yapraklar , çiçekler , meyveler olgunlaşıp , kısa yaşamlarının merdivenlerinden inmeye başlarlar Eylülde…
Sonbaharı hatırlatan kokulu siyah üzümler Eylülde olgunlaşır…
Tatilciler , Eylülde dönmeye başlarlar avarelikten…
Çocuklar haytalığın , başıboşluğun bitip ,okulların başlamasını buruk ve hüzünlü olarak kabullenirler Eylülde
Doğadaki diğer canlılar ,balıklar kuşlar için de Eylül hüzünlüdür herhalde.Çünkü av mevsimi de Eylülde başlar.
*** ***
Eylülün bize sundukları sadece bunlar değil elbette.
1 Eylül , Dünya Barış Günü,
Savaşın yıkıcılığını ,zulmünü ve acısını insanlığın unutmamak ve unutturmamak için koyduğu anı günü
Her 1 Eylülde savaşa karşı sesler yükselir , savaş ve savaş taraftarları lanetlenir.
Ama tüm bunlara rağmen savaşlar,ölümler, acılar sürer.Zulüm hükmünü sürdürür.Bu da insanlığın kendi içindeki ilginç ama acı paradokslarından biridir.
*** ***
11 EYLÜL 2001 de Amerika ‘da ikiz kulelere, Pentagon’a yapılan saldırılar ve kaçırılıp çakılan uçaklarla dünya şok oldu.
Özellikle Amerika İmparatorluğunun armadası olan Pentagon’un saldırıya uğrayabilmesi herkesi şaşkına çevirdi.
Bin Ladin’e mal edilen bu insanlık dışı saldırıda 2 bin 823 kişi öldü. Binlerce çocuk yetim kaldı.Binlerce ana baba , evlat acısı yaşadı.
Amerika’nın misilleme olarak Afganistan’a yaptığı saldırı sonucunda ise 3 bin 600 kadar sivil öldü.Bunlar da suçsuz ve günahsızdı.Yine binlerce çocuk yetim kaldı , binlerce ana – baba’nın yüreği dağlandı
*** ***
Bizim tarihimizde de 6-7 Eylül 1955 gibi kara bir leke var.
Kıbrıs’ı bahane ederek , Selanik’te Atatürk’ün evi bombalandı gibi provakatif haber sonrasında , derin devlet , kontrgerilla örgütlenmesi ile İstanbul’da azınlıklar saldırıya uğradı.Saldırı sonucu 16 kişi öldü,400 kişi yaralandı,400’ den fazla kadın tecavüze uğradı. 4214 ev , 1004 işyeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır,26 okul 5 spor kulübü , 2 mezarlık tahrip edilip yağmalandı.
İşi komünist olarak tanınan ve o tarihte dördü ölmüş olan aydınlara yıktılar. Haklarında dava açıldı. Ama suçlamalar hiç bir gerçeğe dayanmadığından aralık 1955 yılında serbest bırakıldılar.
Olayın derin devletçe yapıldığı21.09.2010 tarihinde bir televizyon kanalında itiraf edildi. Bir zamanlar MGK Genel Sekreterliği yapan General Sabri Yirmibeşoğlu ; “ 6-7 Eylül Olayları Özel Harp Dairesinin işiydi. Muhteşem bir örgütlenmeydi.Amacına da ulaştı” dedi.
Ulaşılan sonuç İstanbul’da yaşayan 280 bin Rum vatandaş sayısının 2bin beş yüze düşmesiydi, sermayenin el değiştirmesiydi. Ayrıca Atatürk’ün evine bomba atan ,o zaman Selanik Üniversitesinde öğrenci olan Oktay Engin isimli provakatör 1992 de Nevşehir valisi yapılarak ödüllendirildi.
*** ***
12 Eylül 1980 de bizim ülkemizin yaşamında acılı bir sürecin başlangıcıdır.
31 yıl önce yapılan faşist askeri darbe sonucunda ; 650 bin kişi gözaltına alındı.Bunların çoğu ağır,insanlık dışı işkence gördü.Yapılan işkencelerde 171 kişi işkencecilerin elinde can verdi.
210 bin dava açıldı. 230 bin kişi yargılandı. 517 idam cezası verildi. 49 kişi idam edildi.
14 bin kişi vatandaşlıktan atıldı.30 bin kişi sakıncalı sayıldığından , işinden ekmeğinden oldu.3854 öğretmen , 120 üniversite hocası atıldı.
Siyasi partiler kapatıldı. Parlamento feshedildi. Halkın iradesinin ırzına geçtiler. Türkiye’nin siyasal yaşamı çizgisinden çıktı. Hala düzelmedi. Anayasa ve hukuk metinleri demokrasi ve insan haklarına aykırı biçimde değiştirildi.
İnsanların ve toplumun belleği silindi, yeniden programlandı.Atatürkçülüğün içi boşaltıldı,sevimsiz hale getirildi.Şeriatçı akımlar palazlandırıldı.Bugün iktidar oldular ,Mustafa Kemal ‘den dedelerinin hesabını soruyorlar.
*** ***
Benim kuşağım için bir 11 Eylül daha var hüzünle hatırladığımız..
Bu gün bir çokları için anlam ifade etmeyen ve hatırlanmayan Şili askeri darbesi ve Şili’nin unutulmaz lideri Salvador Allende’nin hüzünlü sonu..
Bundan 38 yıl önce 11 Eylül günü Şili’de Amerika tarafından planlanan ve Augosto Pinochet isimli general ve satılık ordusu tarafından faşist darbe gerçekleştirildi.
Şilinin seçimle başa gelen lideri Salvador Allende darbeciler tarafından bombalanan La Moneda sarayında bir CİA ajanınca kurşunlanarak öldürüldü.
Size darbenin en başından beri başkanlık sarayında makamını terk etmeden , halk adına,emekçiler adına , demokrasi adına direnen ve yaşamını yitiren Allende’nin , radyodan halkına ulaştırdIığı son sözlerini aktarıyorum.
“ Size son kez hitap ediyorum. Uçaklar Magalannes Radyosunun vericilerini bombaladı.Bu tarihsel geçiş anında , halkıma sadakatimi hayatımla ödeyeceğim.Ama yüz binlerce Şililinin bilincine düşen tohum er geç yeşerecek.Onların silahları ve güçleri var.Ama toplumsal ilerleyişi şiddet ve cinayetle durduramazlar…
…. Az sonra sesimi duyamayacaksınız.Ama ben hep sizinle olacağım.Beni vatana sadık , onurlu bir insan olarak hatırlayın.
…. Yaşasın Şili , yaşasın halk , yaşasın emekçiler !
…. Bunlar benim son sözlerim ve fedakarlığım boşuna değil.Satılmışlığa , korkaklığa ve ihanete ahlak dersi olacağına eminim ! “ (Kaynak : Mine G.Kırıkkanat Radikal 11 Eylül 2002 )
Bu faşist darbe sonrasında Şili halkı akla hayale gelmez acılar yaşadı.Bu gün bile sonları bilinmeyen on binlerce kayıp yanında sadece 3 binden fazla kişinin işkencede öldürüldüğünü, duvar mezarlara , betonlara gömüldüğünü söylemek yeter.
*** ***
Evet , hazan mevsiminin başıdır,
Evet ,hüznün bir başka adıdır, Eylül…
Ama aynı zamanda ,yaşamın boy verip sürdüğü engin ırmak olan zamanın bir parçasıdır da..
Bu nedenle Eylülde sadece hüzün yaşanmaz elbette.
Güzellikler , hoşluklar , mutluluklar da vardır Eylülde..
Başlayan aşklar , mutluluğa atılan imzalar , yaşamın ilk nefesini alarak ana – babayı sevince boğan çocuklar, gülen gözler , mutluluk dolu yüzler gibi..
Sizleri,Eylülde de güzellikler , hoşluklar , mutluluklar yaşamanız dileğiyle selamlıyorum.
04.09.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder