ALDI GİTTİ ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ
DENİZDEKİ GEMİLER............
Birinci Dünya Savaşına iki Alman gemisinin, Karadeniz’e geçip Rusya’yı bombalaması neticesinde girdik.
Goben ve Braslau isimli gemilerin adını Yavuz ve Midilli olarak değiştirmemiz de bizi kurtarmadı.
Alman Emperyalizminin güdümüne giren Enver Paşa ve arkadaşları Osmanlıyı felakete sürükledi.
Sonuçta yenildik. Düşman gemileri İstanbul’un karşısında , boğazda heyula gibi dikildiler.
İstanbul’un binlerce yıllık surları bu demirden surlar karşısında ne kadar utanmış ve sarsılmıştır dersiniz.
Derler ki Mustafa Kemal bu düşman gemilerini gördüğünde hırs ve üzüntüyle ;
--“GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER “ demiş. Gerçekten Anadolu’da yakılan bağımsızlık ateşi ve verilen kurtuluş savaşı sonucunda geldikleri gibi gittiler.
**** ***
Mustafa Kemal’in Bağımsız Türkiye’si aradan 23 yıl geçtikten sonra emperyalizmin ettiklerini unuttu.
Rusya korkusuna Amerika ile yakınlaştı. Ama ne yakınlaşma.
Amerikan emperyalizmi bu ülkede 6 Nisan 1946 tarihinde Missuri savaş gemisi ile bayrak gösterdi. Bundan sonra da Amerikan gemileri ha bire geldiler de geldiler. Bu gelişlerden belki de aklınızda tek kalan 6.Filo ile ilgili olanlardır.Hani Türk gençliğinin Amerikan askerlerini Kabataş’ta denize dökmeleri falan...
Missuri geldiğinde çok sevinmişti bizimkiler.Bağımsızlık unutulmuştu.Ulusal onur çamura bulanmıştı.
Yazarlar , politikacılar , ve bunların kandırıp yönlendirdikleri halk neredeyse Amerika’ya yaltaklanma seviyesinde tavırlar göstermişti.
Amerikalılara çeşitli hediyeler verilmiş, PTT , Missuri serisi pul çıkarmış , Amerikan askerlerine bedava araçlar tahsis edilmiş, tiyatro ve sinemalarda bedava koltuklar ayrılmış, Tekel Missuri sigaraları üretmiş , bazı onur yoksunu yazarlar Türk annelerine kızlarına geç saatlere kadar amerikalılarla gezmeleri için izin vermelerini önermiş....Hasılı rezilliğin bini bir para.....
Çarpıcı bir örnek ;
CHP Bursa Milletvekili Muhittin Baha Pars 8 Mayıs l947 de meclis kürsüsünden şöyle yumurtlamış ;
--- ... Bu ses nihayet Amerika’dan peygamber gibi temiz ve kusursuz olan büyük insanın ,büyük Rozvelt’in sesi olarak aksetti....... Bugün bu büyük milletin insanlara yaptığı yardımı hatırlayıp teşekkür ederken , peygamber gibi temiz ve kusursuz Rozvelt’i ,onun halefi olan kıymetli Truman’ı hürmetle selamlar...vb. (Çetin Yetkin.Karşıdevrim. Sayfa 335)
Bu konuşma meclis tutanağına göre çok alkışlanmış.
Amerikalılar ile ilk anlaşma 12 Temmuz 1947 de imzalanmış.Bundan sonra ikili (!) anlaşmaların arkası kesilmemiş.Kore’ye asker göndermişiz.Cezayir’in bağımsızlığına karşı oy kullanmışız.Kıbrıs müdahalesinden dönmüşüz – Johnson Mektubu – Politikacılarımız , gazetecilerimiz- tarikat şeyhlerimiz Amerika’da “ misafir” edilmişler.Kurmay subaylarımız Amerikan Harp Akademisi Westpoint’te eğitilmiş (!) . Haşhaş ekmemiz yasaklanmış vb...
Ve geldik bugüne...Şimdi AKP ‘ye , Recep Tayyip Erdoğan’a yükleniyorlar. “Amerika ve Yahudi lobisinin oluruyla iktidar oldular , Büyük Ortadoğu Projesinin taşeronluğunu yapıyorlar , İsrail’e çıkışları kandırmaca , Emperyalistlerin emrindeler Kürt meselesinde iki yüzlüler,ülkeyi bölüyorlar“ diyorlar.
Bunlar doğru olabilir . Ama , bence haksızlık ediyorlar.
Bu ülke Amerikan emperyalizmine 1946 yılında Missuri gemisinin gelişi ile teslim oldu.
AKP ve Recep beyin yapacağı başka bir şey yok.Gerçi bunların genetik değil ama ideolojik ataları işin başından beri emperyalizme dostturlar. Ama ülkeyi kurtaranlar bile emperyalizme teslim olmuşlarsa AKP’ nin yaptığı sadece tüy dikmektir.
**** * **
Sözü fazla uzatmaya gerek yok.Gelin size koca şair Hasan Hüseyin Korkmazgil’in ünlü , nehir tarzındaki şiiri Kızılırmak ‘tan bir bölüm aktarayım ;
Bu şiir 1965 t yılında yazıldı . Soruşturmalar geçirdi.Bilirkişi raporuyla mahkemece aklandı.Ama bu günlere gelişi ne de güzel anlatıyor.
**** ****
bir gün çıkıp geldiler – anlamsız yüzlerini gülüşlerini –
tüketimartıklarını üretimorganlarını ve eski külotlarını – çikletlerini
çukulatalarını getirip bıraktılar- tiklerini mimiklerini çiğliklerini –
genç kızların düşlerini getirip bıraktılar – hergün hergün yeniden
getirip bıraktılar – iplerini oltalarını konserve kutularını -
süttozlarını soyalarını salemlerini – kısırlık haplarını madalyalarını
tasmalarını – bayraklarını bayrak yırtmalarını sövmelerini – anamıza
bacımıza çocuğumuza – en çok önem verdiğimiz şeylerimize –
bacımıza çocuğumuza – en çok önem verdiğimiz şeylerimize –
üretimorganlarını ve tüketimartıklarını kullanarak – tanrının isanın ve
bizimkilerin izniyle – atlarını seyislerini çombelerini – traşllarını ve dişlerini getirip bıraktılar-
hergün hergün yeniden getirip bıraktılar –
hergün hergün yeniden getirip bıraktılar –
sonra güzel güzel anlaşmaları – sonra güzel güzel sözleşmeleri –
sonra güzel güzel paylaşmaları – asılmışların ve asılacakların izniyle –
ve durmadan durmadan baltazar bayramlarını – sonra güzel güzel
savaş uçaklarını – radarları rampaları atombombalarını – denizaltı
denizüstü birşeylerini – bilinçaltı bilinçüstü herşeylerini - piekslerini
bitekslerini bitpazarlarını – eroinlerini kokainlerini getirip bıraktılar -
hergün hergün yeniden getirip bıraktılar –
ve sonra çekip gitmediler gemilerine
ve sonra çekip gitmediler gemilerine
ve sonra çekip gitmediler gemilerine
ve artık okadar çok şey getirdiler ki
ve artık okadar çok şey getirdiler ki
ve artık okadar çok şey getirdiler ki
bağımsızlığa yer kalmadı ülkemde
HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL
Kızılırmak 3.Baskı .Şubat 1973
Ölümü : 26Şubat 1984
hey be, aslan yeleli koca usta !
Ağzına sağlık ta diyemiyoru m , artık yoksun ,yazık ki
Ama , yaşasaydın bugün ne derdin kim bilir ?
Derdin de mutlaka ,susmazdın , susturamazlardı seni.
Ama anlayacak kimse bulabilir miydin , onu bilemem işte…..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder