10 Eylül 2011 Cumartesi

ALDI GİTTİ  ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ
DENİZDEKİ GEMİLER............


Birinci Dünya Savaşına iki Alman gemisinin,   Karadeniz’e geçip Rusya’yı bombalaması neticesinde girdik.

Goben ve Braslau  isimli gemilerin adını Yavuz ve Midilli olarak değiştirmemiz de bizi kurtarmadı.
            
Alman Emperyalizminin güdümüne giren Enver Paşa ve arkadaşları Osmanlıyı felakete sürükledi.
Sonuçta yenildik. Düşman gemileri İstanbul’un karşısında , boğazda heyula gibi dikildiler.                                                  

İstanbul’un binlerce yıllık surları bu demirden surlar karşısında ne kadar utanmış ve sarsılmıştır dersiniz.

Derler ki Mustafa Kemal bu düşman gemilerini  gördüğünde  hırs ve üzüntüyle ;
--“GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER “  demiş. Gerçekten Anadolu’da yakılan bağımsızlık ateşi ve verilen kurtuluş savaşı sonucunda  geldikleri gibi gittiler.

                                 ****                                    ***

Mustafa Kemal’in Bağımsız Türkiye’si aradan 23 yıl geçtikten sonra emperyalizmin ettiklerini unuttu.

Rusya korkusuna Amerika ile yakınlaştı. Ama ne yakınlaşma.

Amerikan emperyalizmi bu ülkede   6 Nisan 1946 tarihinde Missuri  savaş gemisi ile bayrak gösterdi. Bundan sonra da Amerikan gemileri  ha bire geldiler de geldiler. Bu gelişlerden belki de aklınızda tek kalan 6.Filo ile ilgili  olanlardır.Hani Türk gençliğinin Amerikan  askerlerini Kabataş’ta denize dökmeleri falan...

Missuri geldiğinde çok sevinmişti bizimkiler.Bağımsızlık unutulmuştu.Ulusal onur çamura bulanmıştı.

Yazarlar , politikacılar , ve bunların kandırıp yönlendirdikleri halk  neredeyse Amerika’ya   yaltaklanma seviyesinde  tavırlar göstermişti.

Amerikalılara çeşitli hediyeler verilmiş, PTT ,  Missuri serisi pul çıkarmış , Amerikan askerlerine bedava araçlar tahsis edilmiş, tiyatro ve sinemalarda bedava koltuklar ayrılmış, Tekel   Missuri sigaraları üretmiş ,  bazı onur yoksunu yazarlar Türk annelerine kızlarına geç saatlere kadar amerikalılarla gezmeleri için  izin vermelerini önermiş....Hasılı rezilliğin bini bir para..... 

Çarpıcı bir örnek ;
CHP Bursa Milletvekili Muhittin Baha Pars 8 Mayıs l947 de meclis kürsüsünden şöyle yumurtlamış ;

--- ... Bu ses nihayet Amerika’dan peygamber gibi temiz ve kusursuz olan  büyük           insanın ,büyük Rozvelt’in  sesi olarak aksetti....... Bugün bu büyük milletin                       insanlara yaptığı yardımı hatırlayıp teşekkür ederken , peygamber gibi temiz ve   kusursuz Rozvelt’i ,onun halefi olan kıymetli Truman’ı  hürmetle selamlar...vb. (Çetin Yetkin.Karşıdevrim. Sayfa 335)

Bu konuşma meclis tutanağına göre çok alkışlanmış.

Amerikalılar ile ilk anlaşma 12 Temmuz 1947 de imzalanmış.Bundan sonra ikili (!) anlaşmaların arkası kesilmemiş.Kore’ye asker göndermişiz.Cezayir’in bağımsızlığına karşı oy kullanmışız.Kıbrıs müdahalesinden dönmüşüz – Johnson Mektubu –                       Politikacılarımız , gazetecilerimiz- tarikat şeyhlerimiz Amerika’da    “ misafir” edilmişler.Kurmay subaylarımız Amerikan Harp Akademisi Westpoint’te eğitilmiş (!) . Haşhaş ekmemiz yasaklanmış vb...

Ve geldik bugüne...Şimdi AKP ‘ye , Recep Tayyip Erdoğan’a yükleniyorlar. “Amerika ve Yahudi lobisinin oluruyla iktidar  oldular , Büyük Ortadoğu Projesinin taşeronluğunu yapıyorlar , İsrail’e çıkışları kandırmaca , Emperyalistlerin emrindeler   Kürt meselesinde iki yüzlüler,ülkeyi bölüyorlar“ diyorlar.

Bunlar doğru olabilir . Ama , bence haksızlık ediyorlar.
Bu ülke Amerikan emperyalizmine 1946 yılında Missuri gemisinin gelişi ile teslim oldu.
AKP ve Recep beyin  yapacağı başka bir şey yok.Gerçi bunların genetik değil ama ideolojik ataları işin başından beri emperyalizme dostturlar. Ama ülkeyi kurtaranlar bile emperyalizme teslim olmuşlarsa AKP’ nin yaptığı sadece tüy dikmektir.

                            ****                                    * **
Sözü fazla uzatmaya gerek yok.Gelin size koca şair Hasan Hüseyin Korkmazgil’in ünlü , nehir tarzındaki şiiri Kızılırmak ‘tan bir bölüm aktarayım ;

Bu şiir 1965 t yılında yazıldı . Soruşturmalar geçirdi.Bilirkişi raporuyla  mahkemece aklandı.Ama  bu günlere gelişi  ne de güzel anlatıyor.

                         ****                                        ****


bir gün çıkıp geldiler – anlamsız yüzlerini gülüşlerini –
tüketimartıklarını üretimorganlarını ve eski külotlarını – çikletlerini
çukulatalarını getirip bıraktılar- tiklerini mimiklerini çiğliklerini –
genç kızların düşlerini getirip bıraktılar – hergün hergün yeniden
getirip bıraktılar – iplerini oltalarını konserve kutularını  -
süttozlarını soyalarını salemlerini – kısırlık haplarını madalyalarını
tasmalarını – bayraklarını bayrak yırtmalarını sövmelerini – anamıza 
 bacımıza çocuğumuza – en çok önem verdiğimiz şeylerimize –
üretimorganlarını ve tüketimartıklarını kullanarak – tanrının isanın ve
bizimkilerin izniyle – atlarını seyislerini çombelerini – traşllarını ve dişlerini getirip bıraktılar- 
hergün hergün yeniden getirip bıraktılar –
sonra güzel güzel anlaşmaları – sonra güzel güzel sözleşmeleri –
sonra güzel güzel paylaşmaları – asılmışların ve asılacakların izniyle –
ve durmadan durmadan baltazar bayramlarını – sonra güzel güzel
savaş uçaklarını – radarları rampaları atombombalarını – denizaltı
denizüstü birşeylerini – bilinçaltı bilinçüstü herşeylerini - piekslerini
bitekslerini bitpazarlarını – eroinlerini kokainlerini getirip bıraktılar -
hergün hergün yeniden getirip bıraktılar –

                     ve sonra çekip gitmediler gemilerine
                     ve sonra çekip gitmediler gemilerine 
                     ve sonra çekip gitmediler gemilerine
                            ve artık okadar çok şey getirdiler ki
                            ve artık okadar çok şey getirdiler ki 
                            ve artık okadar çok şey getirdiler ki 
                                     bağımsızlığa yer kalmadı ülkemde

               
 HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL
Kızılırmak 3.Baskı .Şubat 1973
 Ölümü : 26Şubat 1984


hey   be, aslan yeleli koca usta !
Ağzına sağlık ta  diyemiyoru m  , artık yoksun ,yazık ki
Ama , yaşasaydın bugün ne derdin kim bilir ?
Derdin de mutlaka ,susmazdın , susturamazlardı seni.
Ama anlayacak kimse bulabilir miydin , onu bilemem  işte…..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder